Impact Printing ile inşaat sektörüne çimentosuz yeni bir
alternatif yöntem geliyor. Doğal ve düşük karbonlu malzemeler
kullanacak.
Geleneksel yöntemlerle ve 3D baskı yöntemiyle inşa edilen yapılar,
sıklıkla çimento ve katkı maddelerine dayalı bir karışım kullanıyor.
Ancak, çimento üretiminin tüm dünyada karbon ayak izine büyük bir yük
bindirmesi bir yana, bu malzeme, küresel CO2 emisyonlarının %8’inden
sorumlu. İşte bu yüzden, Impact Printing adı verilen
yeni bir baskı yöntemi, çevre dostu bir inşaat alternatifi olarak
karşımıza çıktı. Peki, nedir bu Impact Printing. Neden bu kadar önemli?
Impact Printing: Çimento olmadan 3D baskı ile inşaatta çığır açan yöntem!
Öncelikle, çimento yerine doğada bolca bulunan, düşük karbonlu
malzemeler kullanan Impact Printing, yapıları daha sürdürülebilir hale
getiriyor. Impact Printing’in en büyük özelliği, karbon ayak izini
azaltan malzemeleri kullanarak çimento ihtiyacını ortadan kaldırması.
Şu anda, yapıların dayanıklılığını artırmak amacıyla %1-2 oranında
bir mineral stabilizör ekleniyor. Bu katkı, çimento kadar zararlı değil
ve geleneksel beton yapıların aksine geri dönüştürülebilir.
Araştırmacılar, uzun vadeli hedeflerinin bu stabilizörleri bile ortadan
kaldırarak %100 katkısız bir yapı malzemesi üretmek olduğunu
belirtiyorlar.
Bu sayede, inşa edilen parçalar gelecekte yıkıldığında çöpe gitmeden
yeni yapılarda kullanılabilecek; yani bu yöntem, döngüsel ekonomiyi
destekleyen bir sistem sunuyor. Teknolojinin ticarileşmesi için
çalışmalara hız verilmiş durumda.
Araştırmacılar, ilk olarak prefabrik parça üretimi yapacak bir tesis
kurmayı planlıyor. Böylece, bu çevreci parçalar fabrikada üretilip
doğrudan inşaat alanlarına sevk edilecek. Geliştirici ekip, bu tesisi
kurarak önümüzdeki üç yıl içinde pazara sunmayı planlıyor.
Sorulara yanıt veren proje lideri, prefabrik yöntemin teknolojik
olarak hazır olduğunu ve yeni bir inşaat döneminin kapılarını
araladıklarını vurguladı. Siz bu yeni teknoloji hakkında ne
düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmına yazabilirsiniz.