İngiltere’nin göbeğinde, Thames Nehri’nin kıyısında yer alan İngiltere’nin MI6 olarak da bilinen Gizli İstihbarat Servisi binasının öyküsünü bu içerikte anlatıyoruz
İngiltere’nin Gizli İstihbarat Servisi binasını birçoğumuz gözümüzle görmesek bile James Bond filmlerinden tanıyoruz.
Yapım aşamasında yaşananlar ve barındırdığı teknolojilerle adeta bir casus filmi senaryosunu andıran MI6 binasının öyküsünü anlatmaya başlayalım.
Halk arasında “Vauxhall Cross” olarak da bilinen bu binanın inşasına 1987 yılında başlanıyor.
Mimar Terry Farrell tarafından tasarlanan ve 1987 yılında inşaatına başlanan bina, 1994 yılında tamamlanarak hizmete açıldı.
Ancak bu süreçte inşaat halktan gizli tutuldu. Hem de bina resmen İngiltere’nin göbeğinde yer almasına rağmen!
Gizli servis binası olması sebebiyle inşaat faaliyetleri, halktan ve medyadan gizlenerek yürütüldü.
Binanın ne amaçla inşa edildiğini saklamak için sanki bir ofis binası inşası gibi yansıtıldı ve inşaat hakkında bilgi almak isteyenler yanıltıldı.
Tahmin edersiniz ki, inşaat alanına erişim de sınırlandı. Öyle ki inşaatta çalışan işçiler bile özel güvenlik kontrollerinden geçirildi.
Projenin gizliliği o kadar ciddiye alındı ki binanın inşaatında kullanılacak malzemeler, dikkat çekmemek için gece saatlerinde ve farklı güzergahlar kullanılarak taşındı.
Gizli İstihbarat Servisi binası olması sebebiyle döneminin yüksek teknolojilerini barındırıyordu!
İçinde yer alan teknolojik altyapı, gizli servis operasyonlarının etkin ve güvenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla kuruldu.
Öyle ki, sadece binanın içindeki teknolojiler için 10 milyon pound harcandığı biliniyor.
Örneğin, binada hem fiziksel hem de siber saldırılara karşı en üst düzeyde korunması amacıyla biyometrik tarayıcılar, retina tarayıcıları ve parmak izi okuyucuları gibi sistemler kullanılıyor.
Ek olarak, dünya çapında casusluk faaliyetlerini koordine edebilmek için en gelişmiş iletişim teknolojilerinin kullanıldığı biliniyor.
Binanın inşası sırasında 25 farklı cam kullanıldığı. Dış cephenin mermi ve bombalı saldırılara karşı dayanıklı inşa edildiği söyleniyor.
Ayrıca içinde atış talimi alanı ve hatta gelen radyo dalgalarını engellemek için kullanılan Faraday kafesi olduğu da söyleniyor.