Konuyla ilgili yürütülen bir çalışmaya göre tablet ve telefon kullanan çocuklar, akranlarına göre daha öfkeli oluyor.
Üstelik yaş ilerledikçe de bu öfke patlamalarının önüne geçmek oldukça güç hâle geliyor. Peki ne yapmak gerek?
Sherbrooke Üniversitesi, 315 ebeveyn ile bir araştırma gerçekleştirdi.
Özellikle 3,5, 4,5 ve 5,5 yaşlarındaki çocukların tablet kullanım süreleri kaydedildi. Ailelerden de çocukların bu süre zarfında yaşadıkları öfke patlamalarını gözlemlemeleri istendi. Genel sonuç ise şaşırtıcıydı. Çünkü 3,5 yaşındaki çocukların neredeyse günde 1 saatini tablete ayırdıkları gözlemlendi.
Bu pek de iyi bir şey değil. Çünkü o yaşta tablet kullanımı yaş ilerledikçe artacak, bu da daha fazla hayal kırıklığı ve öfkeye tekabül ediyor. Daha fazla hayal kırıklığı ise daha fazla tablet kullanımına teşvik ediyor. Anlayacağınız tam bir kısır döngü.
Tablet ve telefonların, duygu yönetimi bağlamında zararlı etkileri oluyor.
Aslında duygusal gelişime de bir set çeken bu durum, çocuğun ebeveynlerle iletişimini de olabildiğince azaltıyor. Çoğu zaman bir işle ilgilenen, çocuğun ağlamasını durdurması için eline tablet ve telefon tutuşturan anne babalar, bunun onun öfkesini dindirdiğini düşünse de uzun vadede daha fazla problemler oluşmasına sebep oluyor.
Çalışmanın önemli bir sonucu, ekran süresi ile duygusal düzenleme arasında çift yönlü bir ilişki olduğu. Artan hayal kırıklığı daha fazla tablet kullanımına, bu da duygusal düzenlemenin daha da kötüleşmesine yol açıyor. Çünkü çocuk, kendi duygu yönetimini keşfetmekte zorluk yaşayarak küçücük bir ekrana “bağımlı” hâle gelebiliyor.
Bu yüzden çocukların elektronik cihazları kullanım alışkanlıklarının düzenli takip edilmesi öneriliyor.