Sıcak yaz günlerinde klima kullanmadan durmak neredeyse imkânsız. Üstelik artan bu klima kullanımı da elektrik talebini ciddi bir şekilde artırıyor. Bu durum da bazı bölgelerde elektrik kesintisine bile neden olabiliyor. Ancak merak etmeyin, buna da bir çözüm bulundu!
İlerleyen yıllarda klimaların bir nevi “pil” gibi çalışacağı üzerine çalışmalar gerçekleştiriliyor. Bu durum, hem artan maliyeti düşürebilir, hem de elektrik faturamızı yarı yarıya indirebilir.
İyi de bu nasıl mümkün olabilir?
Bu durum en çok da cep yakan elektrik faturalarının düşmesini sağlayacak gibi görünüyor.
Klimaların elektrik kullanımıyla ilgili geliştirilen bu hassasiyete birçok örnek var aslında. Mesela Nostromo Energy’nin geliştirdiği IceBrick sistemi, su dolu kapsülleri dondurarak enerji depoluyor ve bu enerjiyi daha sonra bina soğutma sistemlerine aktarıyor. Sistem, elektrik şebekesinin yoğun olmadığı saatlerde şarj oluyor ve enerji talebinin zirveye çıktığı saatlerde soğutma hizmeti sunuyor.
Bu teknoloji, enerji talebini azaltarak maliyetleri düşürmeye ve enerji şebekesinin daha dengeli kullanılmasına yardımcı olmayı amaçlıyor. Benzer şekilde Blue Frontier adlı bir başka şirket de nem emici maddeler kullanarak havadaki nemi çekiyor ve bu havayı soğutma amacıyla kullanıyor.
Bu sistem de enerji depolayabiliyor ve talebe göre soğutma sağlayabiliyor.
Bu tür enerji depolayabilen soğutma teknolojileri hem elektrik maliyetlerini düşürebilir hem de enerji şebekesindeki baskıyı hafifletebilir.
Ancak bu teknolojilerin daha yaygın hâle gelmesi için maliyetlerin düşmesi gerekiyor. Ayrıca, dünya genelindeki artan soğutma talebi göz önüne alındığında, sadece bu sistemlerin yeterli olmayacağı ve yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılması gerektiğini de unutmamak gerek.
Gerçekleştirilmesi beklenen bu sistemler, gece saatleri gibi elektrik şebekesinin daha az talep gördüğü zamanlarda enerji depolayıp, bu enerjiyi gün içinde talep arttığında kullanarak soğutma sağlayacak. Bu sayede, enerji maliyetleri düşerken şebekenin üzerindeki yük azalacak ve özellikle yoğun enerji kullanım saatlerinde yaşanabilecek elektrik kesintileri önlenmiş olacak.
Bu durum en çok da cep yakan elektrik faturalarının düşmesini sağlayacak gibi görünüyor.
Üstelik Güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektriğin daha verimli kullanılmasına yardımcı olabilirken gündüz Güneş enerjisi depolanıp, Güneş battığında soğutma için kullanılabilir.
Daha verimli enerji kullanımı ve yenilenebilir enerji entegrasyonu sayesinde, enerji üretiminden kaynaklanan karbon emisyonları azalabilir. Bu da iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir adım.
Fakat hemen heveslenmemekte fayda var. Çünkü bu teknolojilerin yaygın olarak kullanılabilmesi için maliyetlerin düşmesi ve daha fazla geliştirilmesi gerektiği de bir gerçek.
