F-117 Nighthawk, gökyüzünde âdeta görünmez hâle gelen ve hedeflerine nokta atışı yapabilen bir uçak olarak biliniyor. Peki, bu inanılmaz mühendislik harikası nasıl ortaya çıktı?
F-117 Nighthawk, radar tarafından tespit edilemeyen ve düşman hatlarının derinliklerinde operasyonlar gerçekleştirebilen ilk gerçek stealth yani hayalet uçağıdır.
Stealth teknolojisinin en ikonik örneklerinden biri olan F-117, düşman radarlarına yakalanmadan kritik görevlerde yer almıştır. Peki, bu uçağı bu kadar özel kılan nedir?
Bu uçakların dış yüzeyi, elektromanyetik enerjiyi dağıtacak ve emmek üzere tasarlanmış hassas matematiksel denklemlerle şekillendirilmiştir.
Basit ancak devrim niteliğindeki şekli fonksiyonel bir uçağa dönüştürmek, Skunk Works’ün en iyi aerodinamik uzmanları, tahrik mühendisleri, yapısal mühendisler ve radar uzmanlarını gerektirdi.
Sovyet radar güdümlü füzeleri, 1973 Yom Kippur Savaşı sırasında ABD’yi hazırlıksız yakaladı. Bu gelişmeler, Skunk Works ekibini yeni nesil uçaklar tasarlamaya yöneltti ve F-117’nin temelini oluşturdu.
F-117’nin tasarımı, radar yansımalarını en aza indirgemek için her yüzeyi dikkatlice hesaplanmış düz yüzeylerle kaplandı.
Ancak bu tasarım düşük kaldırma kuvveti ve aerodinamik sorunlar gibi zorlukları da beraberinde getirdi. Uçağın motor girişleri radar yansımalarını önlemek için bir ızgara ile kaplandı ve bu ızgara, uçağın basınç geri kazanımını ve itme gücünü etkiledi.
Tasarımı, radar dalgalarını dağıtarak uçağın radar tarafından tespit edilmesini zorlaştırıyordu. F-117, düşük radar kesiti (RCS) ile düşman radarlarının gözünden kaçmayı başardı. Böylece uçağın düşman hatlarının derinliklerinde operasyonlar gerçekleştirmesine olanak tanıdı.
Motor çıkışları ise ısı imzasını azaltmak için yatay olarak bölünmüş kanallarla genişletildi.
Kanallar, egzoz gazlarının çevre havası ile daha hızlı karışmasını ve soğumasını sağladı. Motor girişlerinde bulunan ızgaralar, radar dalgalarının motora girmesini engelleyerek radar yansımalarını azaltıyordu.
Bu ızgaralar, uçağın radar tarafından tespit edilmesini zorlaştırıyordu. Motor çıkışlarında ise ısıyı emen seramik plakalar kullanıldı, böylece egzoz gazlarının soğumasına yardımcı oldu.
F-117’nin kanat yapısı, düşük radar kesiti için optimize edilmişti.
Kanatlar, yüksek açılı süpürme açısına sahipti ve uçağın aerodinamik performansını etkiliyordu. Kanatların aerodinamik yapısı, düz yüzeylerden oluşuyordu ve uçağın kaldırma kuvvetini azaltıyordu.
F-117’nin kanat süpürme açısı, 67,5 derece ile oldukça yüksekti ve uçağın aerodinamik performansını etkiliyordu. Ancak uçağın radar yansımalarını en aza indirmesine yardımcı oluyordu.
F-117’nin yakıt kapasitesi, 8,2 metrik ton JP8 yakıt ile sınırlıydı ve uçağa 1.720 kilometrelik menzil sunuyordu. Düşük hızda uçuş özellikleri nedeniyle uçak, uçak gemilerinden kalkış ve iniş yapamıyordu. Ancak uzun menzilli görevler için hava-hava yakıt ikmali yapılabiliyordu.
Stealth teknolojisinin ilk gerçek örneği olan F-117, gelecekteki hava araçları için ilham kaynağı olmuştur.